Velilerimize...

İYİ TATİLLER















Sayın veli; öncelikle dönem boyunca öğrencimize vermiş olduğunuz destekten dolayı teşekkür ederim. 1. sınıf öğrencileri yaşları nedeniyle öğrendiklerini çabuk unutan bir topluluktur. Bu sebeple vermiş olduğum tatil ödevi öğrencilerin en azından mevcut durumlarını korumak içindir. Çalışma saatlerini, evin uygunluk durumuna göre ve öğrencinin verimli olabileceği saatleri düşünerek, siz ayarlayabilirsiniz. Ben öğrencilerin kapasitelerine göre hafif sayılabilecek bir program hazırladım. Sizler bu programın içeriğini eksiltmeden oynamalar yapabilirsiniz. Örneğin sınıfta bir günde 2-3 hikaye kitabı okuyabilecek öğrenciler vardır. Bu öğrenciler isterlerse fazla okuma yaparak programı önceden bitirebilirler. Ancak öğrencilerin sıkıldığını hissettiğiniz anda lütfen zorlamayınız. Bir diğer husus ise öğrencilerin okuma - yazma çalışmalarında mükemmel yazıp okumasını beklemeyiniz ve zorlamayınız. Öğrenci zaten elinden geleni yapmıştır. Siz kötü yazsa veya okusa dahi yine de onların bu okuma ve yazma şevkini kırmadan teşvik edici davranınız. Günde sadece 1-2 saat ayırarak bu çalışma programını yaptırabilirsiniz. Lütfen öğrencinin gerilememesi için tekrar çalışmasını aksatmamaya çalışınız.














Yardımınız ve anlayışınız için şimdiden teşekkür ederim


ÇOCUĞUNUZUN OKUMA YAZMA DURUMUNUN NASIL OLDUĞUNU MERAK MI EDİYORSUNUZ?






O zaman sizler için hazırlamış olduğum aşağıdaki yazıyı okuyun...






Çocuğunuz bu sayfada onlar için el yazısıyla yazılmış, sınıfta da öğrenmiş olduğu aşağıdaki (en alttaki) metinleri okuyor ve bakmadan, siz söylediğinizde defterine yazabiliyorsa sorun yoktur. Çocuğunuz yapılan okuma-yazma çalışmalarında BAŞARILI demektir. Ancak bunları yapamıyorsa SORUN VAR demektir. O zaman hemen tedbirinizi almalısınız...






Peki durumunu düzeltmek için neler yapabilirsiniz?






- Çocuğunuz okuldan geldiğinde defterine mutlaka bakın.






Bugün ne yapmış? Eksik bıraktığı çalışma var mı? Sınıfta öğretmenin defterine yazmış olduğu örnek ses, sözcük ya da cümleyi yazabilmiş mi? Yoksa defterde sadece öğretmenin yazdığı mı duruyor? Yapamamış ya da yarım bırakmışsa yardım edin beraber yapın. Ama siz değil çocuğunuz yapsın. Siz yanında bulunun, izleyin, gerektiğinde elinden tutup yaptırın. Öğrendiğinde, eli alıştığında bırakın artık kendi yapsın. Bundan sonra izleyin, sadece yanlış yaptığında düzeltmesini sağlayın.


Çalışmalarda bitişik eğik el yazısı dışında yazı çalışması yaptırmayın.


Yazım çalışması yaparken harflerin yazılış yönüne mutlaka dikkat edin. Çocuk nasıl öğrenirse ilerde de öyle devam eder. İleride düzeltmesi zordur.






- Çocuğunuz okula gelirken çantasında mutlaka tüm araç-gereçlerinin eksiksiz yanında olmasını sağlayın. Araç-gereç getirmediğinde o gün yapılan çalışmalardan mahrum kalır. Kalemini, silgisini, boyalarını getirmediğinde öğretmen onu farkedene kadar, arkadaşları onun yazmadığını, resim yapmadığını öğretmenine söyleyene kadar yazı yazmaz, resim yapmaz, yapılan çalışmadan geri kalır. Ayrıca yapacak bir çalışması olmadığı için diğer arkadaşlarını oyalar. Yazı defterini getirmezse, o günkü yazım çalışmalarından geri kalır. Telafisi zordur. Resim defterini getirmezse, diğer öğrenciler resim yaparken sıkılır, yapacak birşey bulamaz. Aynı şekilde oyun hamurlarını getirmezse yine arkadaşları onlarla oynarken, o sıkılır, sadece onları izler. Daha da önemlisi sınıfça yapılacak bir çalışmadan mahrum kalır.


Tüm bu olumsuzlukların olmaması için; hergün okula gelirken çocuğunuzun çantasını kontrol edin.






Veeeee...


Tüm bunları yaptıysanız artık aşağıdaki metinleri okutun, bakarak yazdırın ve son olarakta bakmadan yazma çalışması yaptırın.


Bunların hepsini yaptıysanız çocuğunuzun başarısız olması için bir neden yok...






Tüm bunları yaptım ama hala tam olarak istediğim ya da sizin istediğiniz gibi okuyup yazamıyor diyenler olabilir. Ama pes etmek yok çalışmaya, çalıştırmaya devam, belki zaman alacak ama sonunda başarıya ulaşacağız.






Öğrenci-Öğretmen-Veli el ele...


















OKUL FOBİSİ


Çocuklar için korku da diğer duygular gibi normal yaşamın bir parçasıdır. Çocukların korkularını ifade edebilmeleri olumlu ve sağlıklı büyümelerini sağlar. Normal korkular çocuğun çevresine uyum sağlamasının ve kaygılarla baş etmesinin bir yoludur. Çocuğun uyum sağlamasını engelleyen korkular da vardır ki bunlardan biri de okul korkusudur. Okul korkusunun her çocukta rastlanan bir durum olduğu söylenemez. Ancak ortaya çıkması halinde çocuğun akademik yaşantısını alt üst edebilir.






ÖZELLİKLER :


· Okul korkusu olan çocuk, okulu sever ve okula gitmeyi başarırsa örnek bir öğrenci olabilir.


· Bu çocuklar genelde aile bireyleri dışındaki yabancı kişilerle sosyal ilişki kurmakta güçlük çekerler ve utangaçtırlar.


· Okul korkusu geliştiren çocuklar genellikle başarı kaygısı olan uslu, uyumlu, aşırı onay bekleyen, ailesine bağımlı çocuklardır.


· Yanlarında anne yada babası olmadan sınıfa girmek istemezler.


· Evde kaldıkları sürece mutludurlar.


·


NEDENLER:


Ailevi Nedenler


· Asıl korkulan şey okul değil evden, anneden ayrılmaktır,


· Aile bireylerinin birbirlerine aşırı bağlı ve çoğu zaman bağımlı olması,


· Anne ve babanın çocuğun kendilerine bağlı yada bağımlı kalmasını istemesi,


· Anne babanın kendilerine ve çocuklarına bir şey olacağı konusunda yoğun kaygı duyması,


· Çocuğun, anne yada babasının yokluğunda kendisine yada anne babasına bir şey olacağından korkması,


· Boşanma, anne veya babanın başka biriyle evlenmesi veya maddi sorunlardan kaynaklanan stresli bir ev yaşamı,


· Çocuğun yeni bir kardeşin doğması, taşınma, hastalık, yakın birinin ölümü gibi bir stres faktörünün olması.


BELİRTİLER:


· Heves ve enerji kaybı oluşmaya başlamışsa,


· Alıngan ve sinirli olma halinde artış görülüyorsa,


· İştahsızlık ve uykuda huzursuzluk varsa,


· Okul etkinliklerine karşı pasif, içe kapanık ve utangaç davranıyorsa,


· Okulda ve evde daha çok nedensiz ağlamaya, kavga etmeye ve dikkat çekmeye çalışmaya başladıysa,


· Evde kalmak ve okul ödevlerini kaçırmak arasında seçim yapamayıp aşırı kaygılı olduysa,


· Sık sık hasta olmadığı halde baş veya karın ağrısı bahane ederek şikayet ediyorsa,


· Okula giderken ağlama, hastalanma ya da okula gitmeyi istememe davranışları geliştiriyor ve evde kalmasına izin verilince bunlar birdenbire kayboluyorsa,


· Bir seferde günlerce okula gitmediği oluyorsa,


· Okula gitmediği için suçluluk duymuyorsa,


· Okula devam ettiği zamanlarda iyi bir öğrenci olabiliyorsa okul korkusundan şüphelenilebilir.






Anne Babaya Öneriler:


· Okula gitme konusunda ödün verilmemeli, mutlaka okula gitmesi sağlanmalıdır. Bu çözümün yarısıdır.


· Çocuğa, okulun amacını açıklamak, okula gitmesi konusunda ailenin tüm fertlerinin kararlı ve tutarlı olması işe yarar. Okula gitmemesi halinde yapılan çalışmalardan geri kalacağı ve bunun kendisi için bazı aksaklıklara yol açacağını anlatmaya çalışılmalıdır.


· Çocuğun kendini terkedilmiş ve yalnız hissetmesine yol açacak davranışlardan kaçınmalıdır.


· Okula gitmediğinden dolayı çocuğu suçlamamalı, korkusu ve gözyaşlarıyla alay edilmemelidir.


· Vedalaşmaları çabuk ve kısa süreli tutarak, ayrılıkların doğal olduğu hissettirilebilir.


· Ona gününüzün nasıl geçeceğini anlatıp, onunla gününün nasıl geçtiği hakkında konuşmak her ikinizi de rahatlatabilir.


· Çocuğa okula gitmesi gerektiği, zaman geçerse bu korkuya birde derslerden geri kalmış olmanın korkusunun ekleneceği söylenmelidir.


· Çocuğun endişeleri, duyguları üzerinde konuşmak, hem sıkıntısını paylaşmasını hem de anlaşıldığını hissedip rahatlamasını sağlar.


· Bu sıkıntılı durumun geçici olabileceği, kendisiyle aynı durumda olan başka çocuklarında olduğu anlatılabilir.


· Boş zaman ve oyun becerileri kazandırarak anne babaya bağımlılık azaltılabilir.


· Arkadaş toplantıları düzenleyerek, sosyal beceriler kazanmasına fırsat tanınabilir.


· Anne babanın beklenti düzeyini gerçekçi kılıp çocuğa zaman tanıması korkuyu yenmesini kolaylaştırabilir.


































EV ÖDEVLERİ


Ev ödevleri, öncelikle okulda öğrenilen bilgi ve yaşantıların kalıcılığını sağlamak veya bu bilgi ve yaşantıları genişletmek amacıyla öğretmenler tarafından öğrencilere verilmektedir. Öğrenciler ev ödevlerini yaparken yeni malzemeler kullanmalı ve yeni deneyimlerde bulunmalıdırlar. Bu deneyimler, öğrencilerin, bilgi ve yeteneklerinin farkına varmalarını ve geliştirmelerini, eksik yönlerini tamamlamalarını, bağımsız ve düzenli ders çalışma alışkanlığı kazanmalarını, okul dışındaki bilgi kaynaklarını kullanmalarını ve verilen sorumluluğu yerine getirmeyi öğrenmelerini ve dolayısıyla derslerinde başarılı olmalarını sağlamaktadır.


Anne Babalar Neler Yapmalı?


-Çocuğa uygun çalışma ortamı ve araç gereç sağlanmalıdır. Çocuğun rahat çalışması için dikkatini dağıtacak uyaranlar kaldırılmalıdır.


-Anne-baba ödev yapılacağı zamanı çocukla beraber planlamalıdır.


-Çocuk yardım istediği zaman yardımcı olunmalı ama bu yardım çocuğun ödevini yapmaya değil zorlandıklarında yardımcı olmaya, başvuru kaynaklarını göstererek uygun rehberlikte bulunmalarına yönelik olmalıdır.


-Anne-baba çocuğun yerine ev ödevini yaparsa çocukta çalışma alışkanlığı ve sorumluluk duygusu geliştirmesini engeller.


-Ev ödevi kontrol edilmeli hatalarını düzeltmesine eksikliklerini tamamlamasına fırsat verilmelidir.


-Ödev bitirilince takdir edilmesi özgüven ve öz disiplini geliştirici bir pekiştireçtir.


-Anne-baba çocukların ödevlerine aşırı ilgili veya aşırı ilgisiz, baskıcı ve arkadaşlarıyla kıyaslayıcı tutumları çocuğun ödevden hoşlanmamasına ve ödevi yapamama kaygısı duymasına neden olabilir.


-Veliler düzenli aralıklarla öğretmenle görüşerek ev ödevi hakkındaki tutum ve beklentilerini çocuklarına ev ödevlerinde nasıl yardımcı olacaklarını öğrenmelidirler.